Uşaklı Resim Sanatçısı Bircan Demirtaş’ta Bu Bu Hafta Cennetten Düşen Melek Eseri

Uşaklı sanatçımız Bircan Demirtaş ile bu haftaki sanat köşemizde “Cennetten Düşen Melek” isimli eserle sizlerleyiz. Eserin merkezinde yer alan figür, insan bedeninin anatomik gerçekçiliğini yansıtırken aynı zamanda mitolojik veya melekvari bir nitelik taşımaktadır. Figürün güçlü kas yapısı, dramatik bir duruşla birlikte veriliyor ve bu, izleyicide bir çatışma, düşüş ya da direniş hissi uyandırıyor. Özellikle figürün kapanan vücut dili ve göz temasından kaçınması, içe dönük bir ruh haline ya da cezalandırılmış bir varlığın yalnızlığına işaret edebilir. Bircan Demirtaş bu tabloda ten renginin tonlarında sıcak renkleri kullanırken, kanatlarda mavi-yeşil soğuk tonlarla kontrast yaratmış. Bu renk karşıtlığı, figürün hem dünyevi hem de ruhani bir varlık olduğu izlenimini vermiştir. Arka planda ise mor-mavi tonlarda dağlar ya da bulut benzeri melekler yer alıyor; bu da sahneye hayalî ya da epik bir atmosfer katıyor. Işık kullanımı dramatik ve resmin üst bölgesine doğru hafifleyen bir geçişle mistik bir hava yakalanmış çünkü yukardaki melekler aşağıya düşen melek için üzülmektedirler. Bu tabloda bariz şekilde mitolojik ya da dini göndermelerin yanında Özellikle siyah-mavi kanatlar, figürün bir düşmüş melek ya da Lucifer olabileceğini düşündürmektedir.

Ayrıca figürün zemine oturmuş, yere yakın pozisyonda olması ve doğayla (yeşil yapraklar) temas etmesi, onun artık göksel bir varlık olmaktan çıkıp yeryüzüne itilmiş olduğuna dair bir anlatı sunuyor olabilir.

Bircan Demirtaş, klasik figüratif teknikleri çağdaş bir anlatıyla birleştirmiş. Anatomik detaylar titizlikle işlenmiştir. Arka planın bulanık ve soyut yapısı ise figürün gerçekçiliğiyle dengelenmiş. Fırça darbeleri ve renk geçişleriyle duygusal bir yoğunluk yaratılmış. Bu tablo, düşüş, yalnızlık, direniş ve dönüşüm temalarını işleyen, duygusal ve simgesel yönü güçlü bir eser. Bircan Demirtaş’ın teknik becerisiyle birleşen anlatı gücü, izleyiciyi hem görsel hem de düşünsel olarak etkiliyor. Eserdeki figür, yalnızca estetik bir obje değil; aynı zamanda izleyiciye varoluşsal sorular sorduran, içsel bir hikâyenin taşıyıcısıdır.

Bircan Demirtaş, bu eserde klasik figüratif resim geleneğini modern sembollerle birleştirerek hem teknik hem anlatı açısından etkileyici bir iş çıkarmıştır. Anatomi bilgisi yerli yerinde, ama asıl etki yaratan şey bedensel gücün içsel kırılganlıkla çelişmesidir. Bu da tabloyu sıradan bir mitolojik sahneden çıkarıp çağdaş bir ruh hâlinin temsiline dönüştürmüştür ve siz sanat severlerin beğenisine sunulmuştur.