Dikkat! Kaygılarınızın sebebi Anksiyete olabilir
Aile Danışmanı Ebru Özer Özkul, anksiyetenin kişinin kaygı, korku gibi
duygulara karşı kontrol edemediği tepkiler vermesine neden olan ve yaygın
görülen bir rahatsızlık olduğunu söyledi. Anksiyete türleri ile ilgili bilgi veren
Özkul, anksiyete ile nasıl başa çıkılabileceğini anlattı.
Aile Danışmanı Ebru Özer Özkul, toplumda yaygın bir rahatsızlık olan anksiyete ve türleri ile
ilgili önemli bilgiler verdi. Özkul, anksiyetenin kişinin kaygı korku gibi duygulara karşı kontrol
edemediği tepkiler vermesine neden olan bir rahatsızlık olduğunu dile getirdi.
Anksiyete Belirtileri
Anksiyete bozukluklarında; kişilerin genellikle zihin ve beden birbirinden bağımsızmış gibi
hareket ettiğini ve çoğu zaman kontrolü yitirme ilekarşı karşıya geldiğini kaydeden Aile
Danışmanı Ebru Özer Özkul, “Anksiyete yaşayan kişilerde birtakım fiziksel ve duygusal
tepkiler ortaya çıkar. Birçok kişi gergin ve huzursuz hisseder. Kalp atışları hızlanır. Hızlı
solunuma aşırı terleme gibi fiziksel belirtiler eşlik eder. Bazen titreme, halsiz ve bitkin
hissetme yaşadığı endişe ve korku duygusundan dolayı hiçbir işe konsantre olamaz. Bazen
de uykusuzluk yaşar” diye konuştu.
Anksiyete bozukluğunun türüne göre risk gruplarının farklı olduğunu anlatan Ebru Özer
Özkul, örneğin Yaygın Anksiyete Bozukluğu daha çok kadınlarda görülürken, gelecek kaygısı
ve sosyal anksiyetenin daha çok erkeklerde görüldüğünü dile getirdi.
Ebru Özer Özkul, anksiyete rahatsızlığı olan kişilere şu önerilerde bulundu:
Anksiyeteden nasıl kurtulabiliriz?
“Çeşitli, yaşam tarzı değişiklikleri ile kişi anksiyete bozukluğu üzerinde olumlu gelişmeler
yaşayabilir. Uyku ve beslenme alışkanlıklarının sağlanması egzersiz yapmak, alkol ve kahve
tüketimini azaltmanın kaygı bozukluğunun hafiflemesinde önemli etkileri olduğu
araştırmalarda belirtilmiştir.
Bu fiziksel uygulamalardan başka kişi anksiyete ile ilişkili düşünce kalıplarını önce gözden
geçirmeli ve kalıpları nasıl değiştirebileceği ile ilgili çaba sarf etmelidir. Eskisinden farklı
olarak yaşadığı her yeni durumla, ilgili tehlikeli ve zor olacak önyargısından kaçınmalıdır.
‘’Şöyle bir olayla karşılaşırsam baş edemem dağılırım’ deyip kendini programlamaktan uzak
durmalıdır. ‘Geçmişte böyle bir durumla karşılaştım, her şey yine çok kötü olacak’ şeklinde
kaygılarını artıracak iç konuşmalardan uzak durmalıdır.
Düşündüğümüz felaket senaryolarının gerçekleşme ihtimalleri düşüktür. Fakat olumsuz
ihtimallere odaklandığımızda o ihtimallerin gözükmesi daha olası hale gelebilir. Kendisinin ve
başkalarının mükemmel olmasını beklememeli ve baş edemediğinde bir uzmandan yardım
almalıdır”.
Ebru Özer Özkul nedenleri ile birlikte anksiyete türleri ile ilgili ise şu bilgileri verdi:
İmpulsif Anksiyete
İmpulsif anksiyete bilinçdışındaki dürtüsel yapının aktive olmasından kaynaklanır. Libidinal
yapıdan kaynaklanan cinsel arzular ve agresyon biriminden gelen saldırganlık dürtüleri bu
yapının kaynağını oluşturur. Bu dürtülerin bastırılması gerekir. Bazı dürtülerin bilince çıkması
kişi için çok tehlikeli algılanır. Bu durumda kullanılan savuma mekanizmaları devreye girer.
Bastırma yansıtma gibi savunma mekanizmaları her insanın zaman zaman kullandığı
savunma düzeneklerindendir. Bastırma bu dürtüyü hatırlatmaz yansıtma ile bir başkasının
yapıp ettiğini eleştirir. Dürtünün değer yargılarına ve dünya gerçeğine göre deşarj olması
psişenin yapısına göre dengelenip düzenlenir.
Seperasyon Anksiyetesi (Ayrılma Anksiyetesi)
Seperasyon anksiyetesi ayrılma anksiyetesi anlamına gelir. Bebeğin anneden ayrılma süreci
sancılı bir süreçtir. Bu ilk ayrılma sevgi enerjisinden ayrılma ki; anne bebeğin yaşam
enerjisidir.
Yetişkinlik yaşamında, anne ve çocuk arasındaki ilişki anne ve türevlerine dönüşür. Bağlı
olduğumuz her nesneden bu sevgili, memleket, okul, vb ayrılmakla ilgili içsel tehdit
hissettiğimizde yaşadığımız anksiyete türüdür. İlkokulda başlayan çocuğun anneden
ayrılamaması, eşinden ayrılmak isteyen bireyin ayrılmakta zorlanması veya işinden ayrılıp bir
türlü emekli olamaması gibi örnekler verilebilir.
Kastrasyon Anksiyetesi
Kastrasyon anksiyetesi Freud’un gelişimsel teorisine göre 3- 6 yaşlar arasında ortaya çıkan
bir anksiyete türüdür. Erkek çocuk annesine duyduğu arzuların babası tarafından
cezalandırılacağından endişe duyar. Ödipal karmaşa yaşanmalıdır ve bunun çözüme
kavuşup babayla özdeşim kurması gerekmektedir.
Yetişkin yaşamında bu dönemin yansıması kişi büyüyüp geliştikten sonra baba yerine
koyduğu figürler tarafından cezalandıracağım korkusu ile anksiyete yaşar. Bu durum bir iş
yapılacağı, biriyle birlikte olacağı zaman tehdit algılamalarıyla belirir.
Kişi içsel dünyasında düşüncelerinden ve duygularından ötürü bir yakalanma korkusu yaşar.
Kişi otoritenin onu yargılayacağından korkarak potansiyelinin altında çalışmaya razı olur.
Rekabetten kaçınma bu durumun en sık yansıması olarak görülür.
Süperego Anksiyetesi (Suçluluk anksiyetesi)
Süperego anksiyetesi suçluluk hissiyle ilgili bir anksiyete türüdür. Kişi içsel yapıdan gelen
arzu ve dürtülere karşı koyamazsa, süperegodan gelen değer inanç ve kurallara göre
hareket etmezse kendini suçlu hisseder. Böyle bir durumda yeterince mükemmel yapamazsa
hep kendini suçlar.
Burada kişi süperego tarafından suçlanacağını hisseder. Tam ve mükemmel yapma
anksiyetesi kişinin sosyal yaşamını ve esnek olmasını zorlaştırır. Dürtü harekete geçip alınan
haz artıkça birey cezalandırılacağına dair inancı artar ve bu da anksiyeteyi doğurur.