Tweet |
İnsan İmmunyetmezlik virüsü (HIV),kazanılmış immunyetmezlik sendromunun (AIDS) nedenidir. Adından da
anlaşılacağı gibi vücuda alınan virüs insan bağışıklık hücrelerine nüfuz ederek bağışıklık sistemini zayıflatır,
bunun sonucu olarak fırsatçı enfeksiyonlar ortaya çıkar. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada yaklaşık
37 milyon kişi HIV virüsü taşımaktadır.
Nasıl Bulaşır?
HIV pozitif kişi ile korunmasız (kondom kullanılmadan) yapılan her türlü (oral, vajinal, anal) cinsel ilişki
Ortak kullanılan ve HIV enfekte enjektör veya steril edilmemiş cerrahi ve girişimsel malzemelerle
Enfekte kan ve kan ürünleriyle (Ülkemizde 1987 yılından itibaren, her kan ve kan ürününe gerekli
testler yapıldıktan sonra hastaya verilmektedir.),
HIV pozitif anneden bebeğe gebelik döneminde, doğum sırasında ya da doğum sonrasında emzirme ile
bulaşabilmektedir.
Kimler risk altındadır?
HIV pozitif kişinin partneri
Korumasız cinsel ilişkiye girenler
Damar içi madde bağımlılığı ve ortak enjektör kullanımı olanlar
Ortak manikür pedikür aletler kullanılan ve yeterli sterilizasyon yapılmayan salonlara gidenler
HIV pozitif gebelerin bebekleri
Bilelim !!!
Fiziksel temas, gözyaşı, ter ve tükürük, aynı havayı solumak, ortak tuvalet, duşu paylaşmak, sivrisinek, böcek
sokması ve hayvan ısırması ile HIV bulaşmamaktadır.
Tanı nasıl konur?
Vücudun virüse karşı ürettiği antikorlara kandan bakılarak ELISA yöntemi ile HIV tanısı konur. Burada pencere
dönemine dikkat edilerek test zamanına dikkat edilmelidir.
Tedavisi var mıdır?
Virüs tamamen vücutta yok edilemez yani HIV’nin kesin tedavisi olmasa da ilaçlar ile kontrol altına alınabilir bir
hastalıktır. Tedavideki amaç; virüsün yeniden oluşmasını ve tedaviye dirençli olabilen mutant türlerin gelişme
olasılığını önlemektir.
Önemli bir halk sağlığı sorunu olan HIV enfeksiyonu; hastalık ve buna bağlı komplikasyonları, hastalara olan
bakış açısı ve farklılaştırma, işgücü, istihdam gibi konular başta olmak üzere bir çok açıdan toplumsal
yansımaları ve sonuçları itibariyle çok yönlü bir bakış açısı gerektirmektedir.
Bu yüzden HIV/AIDS farkındalığını artırmak adına Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1988 yılında 1 Aralık, Dünya
AIDS Günü olarak kabul edilmiştir.
Dünya AIDS Günü vesilesiyle, AIDS hastalarını iyileştirebileceğimize dair desteğimizi göstererek, AIDS hastasının
kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olabileceğimizi unutmamalıyız.
AIDS'in insanları öldürmesine izin vermeyin, AIDS'ten arındırılmış bir dünya için el ele verelim
Dünya AIDS Günü kutlu olsun.
Bu Bir Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk ve Toplumsal Katkı Komisyonu Faaliyetidir.
Uşak Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Eğitim ve Araştırma Merkezi Birlikteliğinde gerçekleştirilmiştir.