antalya eskort alanya transfer
Bugun...



Çocuklarınıza Küçük Yaşta Sorumluluk Verin

Eğitim Danışmanı Barış Balcı, küçük yaşta sorumluluk alan ve zorluklarla mücadele etmeyi öğrenen çocukların akademik yaşantısında daha başarılı olduğunu söyledi

facebook-paylas
Tarih: 07-12-2023 11:46

Çocuklarınıza Küçük Yaşta Sorumluluk Verin

Çocuklarınıza Küçük Yaşta Sorumluluk Verin
Eğitim Danışmanı Barış Balcı, küçük yaşta sorumluluk alan ve zorluklarla mücadele etmeyi
öğrenen çocukların akademik yaşantısında daha başarılı olduğunu söyledi. Çocuğun
önünden engelleri kaldırmanın, ödevlerini onun yerine yapmanın doğru olmadığını
kaydeden Balcı, “Çocuk küçük yaşta kendi sorunlarını aşmayı öğrenmeli” dedi.
Anne baba tutumunun çocukların akademik başarısında çok etkili olduğunu belirten Eğitim Danışmanı
Barış Balcı, ailelerin çocuklarına verebileceği en değerli şeyin koşulsuz sevgi olduğunu ifade etti.
Mutlu ve huzurlu bir ortamda yetişmenin çocuklar için çok önemli olduğunu kaydeden Balcı,
“Sevginin çok güçlü bir ilaç olduğunu düşünüyorum. Paradan, hediyeden, ayakkabıdan, kıyafetten
daha değerli. Kişi sevildiğini hissettiğinde hayata karşı daha güçlü ve sağlam yol alıyor. Çocuğa gerekli
zamanı ayırmak, ilgiyi sevgiyi göstermek, eğitimle ilgili olanakları sağlamaktan çok daha önemli” diye
konuştu.
Küçük yaşta sorumluluk alan çocukların akademik yaşantısında daha başarılı olduğunu vurgulayan
Barış Balcı Şunları söyledi:
“Çok küçük yaşta alışkanlık kazandırmak, sorumluluk vermek gerekiyor. Çocuk çantasını hazırlamak,
odasını düzenlemek, ayakkabısını ayakkabılığa koymak gibi kendi yapabileceği şeyleri kendi yapmalı.
Yemeğini kendi yemeli, ceketini iliklemeyi, ayakkabısını bağlamayı kendisi yapabilmeli. Aile sadece
hatırlatıcı yönlendirici olmalı. Yemek yedikten sonra tabağını bardağını masadan kaldıran, yatağını
toplayan çocuklar bazı görevlerini kendi başına yapar hale geliyor. Ödevini kendi başına yapıyor.
Küçük yaşta kendi sorunlarını aşmayla ilgili kişi deneyim yaşadığında bunu hayatı boyunca
sürdürüyor.
Emeklemeden yürümeye geçerken her çocuk defalarca düşer kalkar. Kalkarken tutunuyor, kasları
güçleniyor. Orada başkası tarafından tutulup kaldırılmamız başarımızın elimizden alınması anlamına
geliyor. Bizi zorlayan şeyler bizi güçlendirir. Aşacağı engelleri önünden aldığımız zaman kendini
gerçekleştirmekte zorluk çekiyor. Bazen ödevini yapmadığında bunun oluşturduğu suçluluğu,
pişmanlığı o kötü duyguyu da yaşaması gerekiyor. Kişi o duyguyu yaşamamak, acıdan kaçmak o
sıkıntıyı zorluğu yaşamamak adına harekete geçebilir. O ödevi çocuğun düşünüp başarmasını
engellediğimiz zaman o konuda gelişemiyor, geri kalmış oluyor. Beyin bir zorluğu aştığında,
düşündüğünde gelişiyor. Aileler onun yerine ödevini yaparak, sorununu çözerek hem acıyı hem de
hazzı çocukların hayatlarından alabiliyorlar. Oysaki zorluklar ve onları aşma çabası kişiyi güçlendiriyor.
Onların yerine bir şeyleri yaparak hayatla tanışma süreçlerini geciktirmiş oluyoruz.
Ceza ve Baskı Çözüm Değil
Eğer siz sürekli “çalış” diye uyardığınız halde çocuk sorumluluklarını yerine getirmiyor, ödevini
yapmıyorsa, bu yöntem işe yaramıyorsa yapılmamalı. O ilacı kullandınız ama iyi gelmedi, o halde
başka ilaç kullanmanız gerekiyor. Onda çalışma isteği oluşturmak için çaba göstermeniz daha doğru
olacaktır. Ona düşündürüp ona karar aldırabilmek önemli. Neden okula gidiyor, neden ödevini
yapmalı bunu anlaması ve sorumluluğunu bilmesi gerekiyor.

‘Bunu yap, şunu getir’ diye direk söylemek yerine ‘Yapman gereken bir şey var mı?’ diye onu
düşündürmek çok daha etkili. Yapmazsa neler olacağını, ya da yaptığında elde edeceği şeyleri
düşündürmek çok etkili.
Küçük yaşlarda da ceza, yaptırım, baskıdan ziyade bir şeyi yapması için çocukta istek uyandırmak
önemli. Yapılacak işi eylemi bir oyuna çevirmek küçük çocuklarda genellikle işe yarıyor. Oyunla beyin
daha iyi öğreniyor.”
Eğitim Danışmanı Barış Balcı, çocukların akademik başarısı için ailelere şu önerilerde bulundu:
Çocuklarınız İyi Model Olun
Çocuklar anne babanın çalıştığı işi modelleyebiliyor, onun mesleğini seçebiliyor. Çocukluğundan
itibaren konuşulan kelimeler kullanılan oyuncaklar, yapılan faaliyetle anne babanın mesleğiyle ilişkili
olduğu için çocuklar bundan etkileniyor. Zihinsel ve fiziksel performans olarak ailelerin işi çocuğa
yansıyor. Araştıran, öğrenen anne baba olması küçük yaşta çocuğu olumlu etkiliyor. Siz kitap
okuduğunuzda çocuğunuz da okuyor. Çocuğun akademik yatkınlığı artıyor, kendisine bir avantaj
sağlıyor. Çok sevilen dayı, teyze, amca, hala da model alınabiliyor.
Okuma anlama becerisi çok önemli. Okumayla öğrenmeyle ilgili anne babanın model olması
gerekiyor. Kelime haznesi fazla olduğunda insan daha yaratıcı, daha üretken oluyor. Okumayı,
öğrenmeyi, gelişimi kendi hayatımızda bir numaraya koymalıyız. Aksi halde hem kişisel hem de
toplumsal olarak bunun sıkıntısını yaşıyor olacağız.
Her Çocuğun Potansiyeli Farklı
Çocuklar okul çağına gelmeden zihin gelişiminin büyük bir kısmını tamamlamış oluyor. Aile ortamı ve
aldığı eğitimler onu geliştirse de genetik yatkınlık ve IQ, duygusal zeka, sosyal zeka ve bunların
oluşturduğu etki çok daha fazla. Bununla birlikte kişide çok büyük bir potansiyel olsa bile bunu açığa
çıkarmak için gerekli koşullar sağlanmazsa, zeki olması yeterli olmuyor. Doğru ortamda doğru kişilerle
bulunması hayatını etkiliyor.
Her insan bir potansiyele sahip ama bu potansiyelin açığa çıkabilmesi için bir takım faaliyetlerde
bulunması gerekiyor. Çocukların güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek için bazı testler var. Çoklu zeka
testleri, mesleki eğilim testleri var. Bunlarla çocuğunuzun üstün ve zayıf yönlerini tespit ederek hangi
konularda desteklenmesi gerektiği konusunda bilgi edinebilirsiniz. Bazı çocuklar çok hareketli ya da
içe kapanık olabiliyor, hafıza ve dikkatle ilgili sorunlar yaşayabiliyor. Bunlar vitamin eksikliğinden bile
kaynaklanabiliyor. Bu testler, bu tür sorunların ortaya çıkmasını da sağlıyor. Böylece belki de alacağı
B12, omega 3 veya vitamin takviyesi bile onun öğrenmesini etkileyebiliyor. Hafıza ve odaklanmasına
katkı sağlayabiliyor.
Çocuğunuz Bir Yatırım Aracı Değil
Çocuğumuzun geleceğini inşa etmek için onun eğitimine önem vermek elbette çok önemli. Ancak
bunu parasal bir yatırım gibi görüp karşılık beklemek doğru değil. Anne babanın söyleyebileceği
“Yemedik yedirdik, içmedik içirdik, en iyi hocaları tuttuk, en iyi dershanelere gönderdik” gibi cümleler
çocukları olumsuz etkileyebiliyor. Bazı çocuklar bu konuda çok duyarlı, çok hassas olabiliyorlar.
Çocuğun bir sınavı kötü sonuçlandığında, bir denemede başarısız olduğunda böyle bir şeyi duyuyor

olması onu demoralize edebiliyor. Belki ileride ona aldığımız telefonu ayakkabıyı hatırlamayacak ama,
aldığı eğitim, sahip olduğu bilgi ve kültür 22-25 yaşından sonra hayatının tamamı etkileyecek,
hayatına o kariyerle devam edecek. Onun geleceği için yaptığımız her yatırım bize para olarak, kazanç
olarak dönmeyecek. Ama onun mutlu ve doyumlu şekilde hayatını sürdürmesini sağlayacak.
Hayallerinizi Çocuklar Üzerinden Gerçekleştirmeye Çalışmayın
Hepimizin hayalleri var. Gerçekleşmese bile peşinden gidiyor olmak canlılık, enerji, ilham veriyor.
Bazen bunları çocuklarımıza direk ifade etmesek de farkına varmadan davranışlarımızla
tutumlarımızla bunu onların hayatına aktarmaya çalışabiliyoruz. Kişinin kurduğu hayallerle çocuğunun
kendi dünyasında kurduğu hayaller bazen uyuşmayabiliyor.
Anne baba olarak farkında olmadan kendi gerçekleştiremediklerini çocukları üzerinden gerçekleştirip
bir tatmin, bir mutluluk arayışı içinde olabiliyoruz. Hepimiz ayrı bir bireyiz. Herkesin kendine özgü
kişilik özellikleri var. çocuğumuzun kendini tanıması, güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesine yardımcı
olacak yönlendirmede bulunup kendisi için doğru idealler bulmasına yardımcı olmamız daha doğru ve
daha anlamlı olur.
Sanatsal ve Sportif Faaliyetler Akademik Başarıyı Artırıyor
Her çocuğun, her gencin müzikle veya bir spor branşıyla ilgilenmesini tavsiye ediyorum. Müzikle,
sanatla, sporla ilgili birçok alanda herkesin farklı farklı yetenekleri var. Bunların geliştirilmesi için
onları desteklememiz gerekiyor. Enstrüman çalan ya da sporla uğraşan bireyler disiplin, sistem
konusunda daha güçlüler. Özgüvenleri daha yüksek oluyor, karşılaştıkları zorluklarla daha iyi
mücadele edebiliyorlar.
Mutlu Ailede Başarılı Çocuklar yetişiyor
Mutlu bir ailede, sevgi gören çocuklar evdeki sıcak ortam, sevildiğini hisseden bireyler bunu da
yansıtıyor. Sadece eğitim ihtiyaçlarını, temel ihtiyaçlarını karşılamak yeterli değil gerekli ilgi ve sevgiyi
de istiyorlar. Daha mutlu bir şekilde okula gidiyorlar. Sevildiğini hisseden bireyler karşılaştıkları
zorluklarla daha yüksek bir enerjiyle mücadele ediyorlar. Her türlü koşulda ailem benim yanımda, iyi
ya da kötü sonuç almam onların bana olan sevgisini etkilemeyecek. Kişi bunun bilinciyle hareket
ettiğinde ayakları daha sağlam yere basıyor. Başları daha dik oluyor, hakkını daha iyi savunabiliyor.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER DÜNYA Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
YAZARLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI